Ronnie&Qzeen
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Her Sokak Bir Galeri! Part 1

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Qzeen
Admin
Qzeen


Mesaj Sayısı : 19
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 13/05/07

Her Sokak Bir Galeri!  Part 1 Empty
MesajKonu: Her Sokak Bir Galeri! Part 1   Her Sokak Bir Galeri!  Part 1 EmptyPerş. Mayıs 17, 2007 7:07 am

Street Art

Sanat, oyun, protesto, yaramazlık ne derseniz deyin, bizler güvenli olduğunu düşündüğümüz sıcacık yataklarımızda mışıl mışıl uyurken şehrin yüzü değişiyor. Bazıları, kimsecikler bakmıyorken sokakları baştan yaratıyor. Kaç kişi ya da kim olduklarının pek bir önemi yok; onlar da zaten bireysel şöhretlerin peşinde değiller, sanat galerilerinde sergilenmeye ‘layık’ görülecek ‘çerçevelenmiş’ düşüncelerin bir parçası olmak istemiyorlar. Tek dertleri, kendilerinden izinsiz reklam panoları ve ilanlarla işgal edilen sokaklarını geri alabilmek.

Sokak sanatı (ya da daha yaygın ama İngilizce bir deyimle Street Art), deyince insanların aklına çoğunlukla Graffiti geliyor ama aslında Graffiti bu akımın sadece bir parçası. Sokak sanatçıları, en büyük silahları sprey boyalar olan ve işlerini en kısa zamanda bitirmeye progranmış Graffiticilerin tersine daha resmi sanat teknikleriyle ve çok daha uzun zaman dilimleri dahilinde çalışıyorlar. Bu bağlamda sokak sanatçılarının illegal olarak gözetilen ve polis angaryası altında bulunan durumların içinde hayatta kalmayı başardığı ve hatta hızla büyüdüğünü söylemek mümkün. Bu akım, şablon, sticker gibi tekniklerin ve reklam kültürünün provokatif özelliklerini adapte ederek, gizemli, bulaşıcı ve ilgili kalmayı başarıyor.

Üstelik gizemli herşey gibi bu akım da saman altından bütün dünyayı etkisi altına almaya başladı bile. Başladığı yer olarak kabul edilen New York dışında özellikle Londra, Berlin ve Tokyo gibi dışardan herşeyin mükemmel gözüktüğü ama şık topuklu ayakkabıların sesleriyle çınlayan hip sokaklarının altında çaktırmadan büyüyen altkültürler sayesinde çatırdamaya yüz tutan kaldırımlarla dolu büyükbaş dünya kentleri dışında Rio De Janerio, Lyon ve hatta İstanbul gibi şehirlerde de kendini göstermeye başladı. Bu akıma yer veren dergi ve galerilerin sayısı giderek artıyor, insanlar her adım başı karşılarına çıkan duvar yazıları, sticker yahut şablon resimlere bir anlam veremiyor ve nereden, hangi amaçla türediklerini merak ediyorlar. Üstelik her akım gibi sokak sanatının yaygınlığı ve potansiyel gücü de reklamcıların gözünden kaçmadı ve şimdilerde hedef kitlesi özellikle gençler olan çoğu marka, iletişim aracı olarak kendine bu salgını seçmiş durumda.

Sokak sanatı demek, sokakta büyüyen sanat demek. Yani sözlük anlamıyla bile bu işle ilgili bir ilegal durum söz konusu. Graffiti kültürüyle özdeşleşen vandallık, kurallara aykırı davranma vs gibi olumsuz ve ‘göz korkutan’ tanımlamalar sokak sanatı için de kullanılıyor ama araçların ve onları kullanışın farklılığından dolayı çoğu yerde sokak sanatı için post-graffiti yahut doğasına uygun şekilde daha sarsıcı bir sokak diliyle ‘gerilla sanatı’ deyimlerini uygun görenler de mevcut.

Aslında bu akımın tam olarak kim tarafından ne zaman başlatıldığı bilinmiyor bu yüzden Graffiti’nin çıkış zamanları, Street Art’ın da temellerinin atıldığı zaman olarak kabul ediliyor ve 80’lerde Amerika’daki reklam furyası ve sanatın elitleştirmesi çabalarının tavana vurmasıyla da hız kazanıyor. Mottosunun ise genel bir tabirle reklamverenler ve büyük kuruluşlar tarafından satın alınmış alanları geri almak ya da bu alanların dinamiklerini bir takım görseller kullanarak değiştirmek olduğu söylenebilir. Ayrıca bu akımın sırf resim, şablon, yazı, sticker ya da posterden ibaret olduğunu söylemek de yanlış olur. Sokak müzisyenleri, tiyatrocuları ve duvarlara projekte edilen kısa ya da uzun filmler de bu akıma dahil edilebiliyor. Üstelik hem mekan hem de araç konusunda herhangi bir sınırlaması olmadığı için bu listenin genişleyebilmesi de olası. Özetle, herkesin görebileceği yerlerde yapılan anonim provakasyonlar.

Sokak sanatının en popüler formlarından biri, halihazırda billboard’larda bulunan reklam ilanlarındaki mesajları sticker’lar ya da başka araçlar kullanarak başka bir absürd şeye ‘dönüştürmek’. Bu gibi işler hem amaçladıkları dikkati daha çabuk şekilde çekiyorlar, hem de bu sanatın var olma sebebi olan ‘sokaklarımızı geri istiyoruz’ savunmasını zeki bir şekilde uygulamaya koyarak hakkını veriyorlar.

Underground haraketlerin bile çoğu zaman mainstream’in kıskaçlarına takıldığı bir gerçek. Bunun en büyük kanıtı, birçok sokak sanatçısının bugün neredeyse herkes tarafından tanınıyor olması ve işlerinin tam da karşısında durdukları mecralar (reklam sektörü) tarafından sömürülür hale gelmesi. Buna en büyük örnek olarak Shepard Fairey'nin Obey Giant sticker ve posterleri gösterilebilir (bu posterlerin bıyık takılmış ve DJ’lenmiş hallerini Türkiye’de bile gördük!). Ayrıca Neckface, Adbusters ve Banksy gibi ismi cismi belli olmayan genç sanatçıların gayet provokatif işleri, gazetelerin manşetlerinden ve elit sanatçı masalarındaki içkili muhabbetlerden düşmüyor.

Her ne kadar bu akımın başlıca malzemeleri her an yanınızda taşıyabileceğiniz kadar basit bulunabilen şeyler olsa da, sokak sanatının en meşhur eserlerinden biri, Arturo Di Modica’nın 1989 yılının kasım ayında New York Stock Exchange’in tam karşısına diktiği ‘Charging Bull’ adını taşıyan bronz bir heykel. İzin alınmadan yerleştirilmiş olan bu heykel kısa sürede New York’un alameti farikalarından biri haline geldi ve bir süre
sonra bulunduğu noktadan birkaç blok ötedeki Bowling Green Plaza’da sabitlendi.
Heykel ayrıca kendisi gibi diğer birçok sokak enstelasyonunun da önünü açtı. Mesela Fabricators of the Attachment grubundan Jason Sprinkle, Seattle’da bulunan ‘Hammering Man’ heykeline bir zincir bağlamıştı. Ta 60’lı yıllarda ise Amsterdamlı bir sokak sanatı grubu olan The Provos üyeleri, Noel Baba kostümleri giyinerek bir mağazanın mallarını isinsiz şekilde çocuklara dağıtmışlardı. Bu duruma polisin tepkisi pek hoşgörülü olmamıştı tabii; polis onlarca Noel Baba’yı çocukların gözü önünde tutuklamıştı.

Sokak sokak içindir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Her Sokak Bir Galeri! Part 1
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Her Sokak Bir Galeri! Part 2
» Age of Empires 2: Age of Kings part 1
» Age of Empires 2: Age of Kings part 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ronnie&Qzeen :: Müzik :: Rap & Hip-Hop-
Buraya geçin: